NÂZİÂT SURESİ

1: Yemin olsun, çekip koparanlara/yay çekenlere/kuyudan su çekenlere/bağsız-bekçisiz koşan atlara/ayrılık yüzünden hasret çekenlere/daldırıp daldırıp çıkaranlara,

2: Yemin olsun, rahatça, incitmeden çekenlere/düğümü hünerle çözenlere/bir yerden bir yere gidenlere/coşkuyla iç çekenlere,

3: Yemin olsun, boşlukta yahut suda yüzüp gidenlere,

4: Derken öne geçip yarışı kazananlara,

5: Bir iş ve oluşu çekip çevirenlere,

6: Ki o gün şiddetle sarsacak olan sarsacaktır.

7: Onu, ardısıra gelen izleyecektir.

8: Bazı kalpler o gün kaygıdan titreyecektir.

9: Onların gözleri yerlere eğilecektir.

10: “Biz gerçekten bu çukurda eski halimize döndürülecek miyiz?” diyorlar.

11: “Un ufak kemikler haline geldikten sonra, öyle mi!”

12: “Hüsran dolu bir dönüştür bu öyleyse!” diye konuştular.

13: Oysa ki o, sert bir komut sesinden ibarettir.

14: Bir anda hepsi uyanıp ortaya geliverir.

15: Ulaştı mı sana Mûsa’nın haberi?

16: Hani, Rabbi ona, kutsal vadide, Tuva’da seslenmişti:

17: “Firavun’a git! İyice azdı o.”

18: “De ki ona: ‘Arınıp temizlenmeye ne dersin?”

19: “Seni Rabbine kılavuzlayayım da gönülden ürperesin!”

20: Derken, ona o en büyük mucizeyi gösterdi.

21: Ama o yalanladı, isyan etti.

22: Sonra, sırtını döndü; koşuyordu.

23: Derken, bir araya toplayıp bağırdı.

24: Dedi ki: “Ben sizin en yüce rabbinizim.”

25: Bunun üzerine Allah, onu sonraya ve önceye ibret olmak üzere bir ceza ile çarptı.

26: Kuşkusuz, bunda, içine ürperti düşen için tam bir ibret vardır.

27: Siz mi daha zorsunuz yaratılışça, gök mü?

28: Onu O yapıp kurdu. Onun boyunu yükseltti; ardından ona ahenk ve düzen verdi.

29: Gecesini kararttı, kuşluğunu ortaya çıkardı.

30: Bundan sonra da yeri yayıp deve kuşu yumurtası biçiminde yuvarlattı.

31: Ondan suyunu, otlağını çıkardı.

32: Dağları, demir atmış gibi oturttu;

33: Sizin için ve hayvanlarınız için bir geçim aracı olarak.

34: O güç yetmez büyük felaket geldiğinde,

35: O gün insan, uğrunda gayret sarfettiği şeyi hatırlar.

36: Gören kişi için cehennem apaçık ortaya çıkarılmıştır.

37: Artık azmış olan,

38: Ve iğreti hayatı yeğlemiş olan için,

39: Cehennem, barınağın ta kendisidir.

40: Rabbinin yüceliğinden korkup nefsini boş heveslerden yasaklamış olan içinse,

41: Cennet, barınağın ta kendisidir.

42: O saatten soruyorlar sana, “gelip demir atması ne zaman?” diye.

43: Nerede sende, onu hatırlatacak şey!

44: Ona ilişkin bilginin sonu Rabbine varır.

45: Sen sadece, ondan korkanları uyaransın.

46: Onu gördükleri gün onlar, dünyada sanki bir akşam veya onun kuşluk vaktinden başka kalmamışa dönerler.

Spread the love