ASHAB-I KEHF – MAĞARA YARANI

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla;

Sen yoksa Kehf ve Rakim Ehlini bizim şaşılacak ayetlerimizden mi sandın? O gençler mağaraya sığınınca şöyle dediler: “Ey Rabbimiz, katından bize bir rahmet ver ve bizim için bir çıkış yolu lütfet.”
Bunun üzerine biz de kulaklarını tıkayarak mağarada onları yıllarca uyuttuk. Sonra da iki gruptan hangisinin onların mağarada kaldıkları süreyi daha iyi hesapladığını anlamak için, onları tekrar uyandırdık.
Biz onların haberlerini sana doğru bir şekilde anlatacağız. Şu bir gerçek ki onlar, Rablerine iman etmiş yiğit gençlerdi. Ve biz de onların hidayetini arttırdık.
Ayağa kalkıp , “Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. O’ndan başkasına asla ilâh demeyiz. Yoksa andolsun ki saçma bir söz söylemiş oluruz. Şunlar, şu kavmimiz, O’ndan başka tanrılar edindiler. Onlar hakkında açık bir delil getirselerdi ya! Artık kim Allah’a karşı yalan uydurandan daha zalimdir?” dediklerinde onların kalplerine kuvvet vermiştik.
(İçlerinden biri şöyle dedi:) “Mademki onlardan ve Allah’tan başkasına tapmakta olduklarından yüz çevirip ayrıldınız, o hâlde mağaraya çekilin ki, Rabbiniz size rahmetini yaysın ve içinde bulunduğunuz durumda yararlanacağınız şeyler hazırlasın.”
(Orada olsaydın) güneş doğduğunda onun; mağaralarının sağ tarafına kaydığını, batarken de onlara dokunmadan sol tarafa gittiğini görürdün. Kendileri ise mağaranın geniş bir yerinde idiler. Bu, Allah’ın mucizelerindendir. Allah, kime hidayet ederse işte o, doğru yolu bulandır. Kimi de şaşırtırsa, artık ona doğru yolu gösterecek bir dost bulamazsın.
Birde onları mağarada görseydin uyanık sanırdın. Halbuki onlar uykudadırlar. Biz onları sağa sola çevirdik. Köpekleri de girişte ön ayaklarını ileri doğru uzatmıştı. Eğer onları görseydin, arkana bakmadan kaçardın ve için korku ile dolardı.
Böylece onları uyandırdık ki birbirlerine sorsunlar. Onlardan biri.”Ne kadar kaldınız,” diye sordu.”Bir gün, yahut günün bir parçası kadar kaldık,” dediler.” Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir. Birinizi şu para ile şehre gönderelim de en temiz ve leziz yiyecekleri seçip size bir azık getirsin. Dikkatli davranarak kimsenin dikkatini üstüne çekmesin,” diye eklediler.
Böylece insanları onlardan haberdar kıldık ki, Allah’ın vaadinin hak, kıyamet saatinin de kuşkusuz olduğunu bilsinler. Çünkü onlar, aralarında mağara yaranının durumunu tartışıyorlardı.” Onların üstüne bir bina kurun.” dediler. Rableri onları daha iyi bilir. Onlar hakkında görüşleri galip gelenlerse şöyle dediler: ” Üzerlerine mutlaka bir mescit edineceğiz.”
Tahminde bulunanlardan bazıları,” Onlar üçtür dördüncüleri köpekleridir,” derken diğerleri de,”Beştir, altıncıları köpekleridir,” diyecekler. Başkaları ise” Yedidir, sekizincileri köpekleridir,” diyecekler.
De ki,” Onların sayısını en iyi bilen Rabbimdir.” Onları bilen azdır. Onlarla yüzeysel olması hariç tartışmaya girme ve onlardan hiç kimseye de bu konuyu danışma.
Hiç bir şey için,”Bunu yarın yapacağım,” deme. Ancak “Allah dilerse diyerek Rabbini an.Unutursan, o zaman da “Belki Rabbim bir daha ki sefere beni daha iyiye ulaştırır,” de.
Mağaralarında üç yüz yıl kalıp dokuz arttırdılar.Onların orada ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir,” de. Göklerin ve yerin tüm gizemleri O’nundur. O ne güzel görendir. O ne güzel işitendir. Onların O’ndan başka bir yardımcısı yoktur. O hükmüne hiç kimseyi ortak etmez.

Kehf Suresi 18: 9-26

KURAN KISSALARI
KURAN’DAN KISSALAR.

Spread the love

Bir cevap yazın